3600 Ek Göstergeyi de Haklarımızı da Birlikte Kazanacağız! Mesleğimize, Mesleki İtibarımıza Sahip Çıkıyoruz!
21.03.2019 Perşembe3600 Ek Göstergeyi de Haklarımızı da Birlikte Kazanacağız! Mesleğimize, Mesleki İtibarımıza Sahip Çıkıyoruz!
3600 ek gösterge ile ilgili gelinen aşama biz eğitim ve bilim emekçileri açısından ekonomik bir talebin ötesine geçmiş durumdadır. 24 Haziran öncesi seçim meydanlarında, 24 Kasım öncesi kamuoyuna yapılan açıklamalarda, ikinci 100 günlük faaliyet raporunda tarih olarak belirtilmesine rağmen adım atmak bir yana açıklama yapma gereği dahi duyulmamıştır. Taleplerimizin, anayasal bir hak olan kamusal emeklilik hakkımızın seçim malzemesi yapılmasını kabul etmiyoruz. Bu konu bizim açımızdan mesleki itibarımızı hedef alan ve mesleğimize yönelik toplumsal algı yaratma meselesi haline gelmiştir.
Tüm kamu emekçilerinin emeklilikte insanca bir yaşam sürdürebilmesi en temel haktır. 3600 ek gösterge tartışması; iktidar tarafından lütuf olarak istediklerinde verecekleri veya vermeyecekleri bir tartışma düzleminde yürütülmektedir. Bizim açımızdan ise asıl tartışma bir hakkın nasıl elde edileceği ve nasıl yaşama geçeceği ile ilgilidir. Bu nedenle de haklarımız için mücadelemizi sürdürme kararlılığımızı her zeminde ifade ettik ve etmeye devam edeceğiz.
Ek gösterge tartışması ile yaşanılan süreç bir kazanımın ötesine geçmiş, mesleğimizin itibarı ve değeri ile ilgili bir noktaya ulaşmıştır. Öğretmenlere ek gösterge verilmesinin 24 Haziran seçimleri öncesinde seçim meydanlarında kullanılması ile başlayan süreci Milli Eğitim Bakanı, ’24 Kasım’da öğretmenlere ek gösterge ile ilgili müjdeleri’ olacağını söyleyerek sürdürmüştü. Ancak 24 Kasım 2018 tarihinde MEB yetkilileri ek gösterge ile ilgili bir açıklama yapmadığı gibi gün içinde ‘3600’ ibaresi geçen bir cümle dahi kurmadı.
Sürecin devamında ikinci 100 günlük eylem planının 26. sayfasının 7. maddesinde ‘Öğretmenlerin ek göstergesinin 3600’e yükseltilmesi’ maddesi ile beklenti oluşturulmaya devam edildi. 22 Mart 2019 itibariyle ikinci 100 günlük eylem planında belirtilen süre sona erdi ve iktidar tarafından somut bir adım atılmayacağı da net olarak ortaya çıktı. Bu durum bizim açımızdan kabul edilebilir olmadığı gibi şaşırtıcı da değildir. Eğitim ve bilim emekçileri olarak haklarımızı birlikte mücadele ederek kazanacağımızın geçmişte olduğu gibi bugün de bilincinde ve kararlılığındayız.
İktidar; öğretmenlere yönelik ‘ekonomik beklenti dışında hiçbir talebi olmayan meslek grubu’ algısını ortaya çıkaran tutumuna acilen son vermelidir. Yapılmayan açıklamalar, oluşturulmaya çalışılan beklenti ve sanki bir lütufta bulunuluyormuş algısı mesleğimizin toplumsal itibarı ve değerinde aşınmaya neden olmaktadır.
Eğitim Sen olarak, öğretmenlik mesleğini her bakımdan donanımlı ve çekici hale getirme, nitelikli öğretmen yetiştirilmesi için gerekli ortam ve olanakların sağlanması açısından 3600 ek gösterge uygulamasının çalışan ya da emekli ayrımı yapılmaksızın hayata geçirilmesi mücadelesine devam edeceğiz.
Tüm eğitim ve bilim emekçilerini bu talebimize, mesleğimize, mesleki itibarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz. 22 Mart 2019 Cuma günü, iş yerlerimizde tüm eğitim ve bilim emekçilerini kamusal emeklilik hakkımıza, 3600 ek göstergeye, mesleğimize ve mesleki itibarımıza sahip çıkmak için çağrı metnimizi okuyoruz.
Milyonu aşkın bir gücüz. Eğitim ve bilim emekçileriyiz.
3600 ek göstergeyi de haklarımızı da birlikte kazanacağız.