Kariyer Basamakları Sınavı’na karşı birleşen 14 eğitim sendikasının çağrısıyla 2 Kasımda yapılacak iş bırakma eyleminin Bursa’daki çalışmalarını Eğitim Sen Bursa Şube Sekreteri Derviş Erdem ve Eğitim iş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy ile konuştuk.

“ÖĞRETMENLER GEÇİNEMEDİĞİ İÇİN SINAVA BAŞVURUYOR”

Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen bir meslek kanunuyla karşı karşıya olduklarını söyleyen Eğitim Sen Bursa Şube Sekreteri Derviş Erdem, “Öğretmenlerin özlük, ekonomik, demokratik siyasal haklarını içermeyen, öğretmenlerin lehine hiçbir şey olmayan bir meslek kanunu var. Bu meslek kanunu hazırlanırken öğretmenlere sunulmadı, sendikalara sorulmadı. Gizli kapaklı biçimde hazırlandı. Okulları geziyoruz, arkadaşlarımızın hepsi şunu söylüyor, evet, bu sınava başvurduk ama bu sınavdan mesleki gelişime ya da ülkedeki eğitim öğretime katkısı olacağını düşündüğüm için değil. Geçinemediğim için, bu paraya ihtiyacım olduğu için başvurdum diyor. Çünkü bakanın da yapmış olduğu açıklamalarda görüyoruz ki bu sınavdan ülke eğitimine nasıl katkı olacağını ya da öğretmene arkadaşlarımızın mesleki gelişimlerine nasıl bir katkısı olacağına dair tek bir kelime bile duymadık” dedi.

“ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİĞİ YOK SAYIYORLAR”

Farklı araştırma kurumlarının yaptığı araştırmalara göre yoksulluk sınırı 22 bin lirayla 24 bin lira arasında değişiyor diyen Erdem, “Bugün yeni göreve başlayan arkadaşımız 9 bin lira civarında bir ücret alıyor. 30 yıllık bir öğretmen de 11 bin lira civarında bir ücret alıyor. Yani yoksulluk sınırının yarısından bile az bir ücret alıyor. Okullarımızda ücretli öğretmenlerimiz de var. Maalesef bu genç arkadaşlarımız açlık sınırının altında yani 3-4 bin lira arasında bir ücret karşılığında çalışmak zorundalar. Bursa'nın göbeğinde 50 öğretmenin olduğu bir okulda 15 arkadaşımız ücretli çalışıyor. Milli Eğitim Bakanı da ‘Okullarımızda ücretli öğretmen yok, sadece ücretsiz izne ya da doğum iznine ayrılan hasta olan arkadaşlarımızın yerine çalıştırdığımız ücretli öğretmenler var.’ diyerek ücretli öğretmenliği yok sayıyor” dedi.

“BİRLİKTE OLURSAK BU MESLEK KANUNUNU GERİ ÇEKTİREBİLİRİZ”

Okullarda dört gün boyunca kokart takıp bildiri okuyacaklarını söyleyen Erdem, “2 Kasım'da iş bırakacağız. Okullarımızdaki arkadaşlarımız bu iş bırakma kararına katılmayan veya o toplantıya katılmayan iki tane sendikayı ciddi eleştiriyorlar. Şimdi sendikanın bir tanesi bir açıklama yapmış. Biz orada birileriyle yan yana durmak istemiyoruz. Tamam durmak istemiyor olabilirsiniz. Ayrı bir yerde size farklı bir karar alın. İş öyle değil. Gerçekten hükûmete, merkezi hükûmete ya da bakanlığa karşı bir eylem yapılacağı zaman bu iki sendika kesinlikle diğer sendikalarla bir araya gelmek istemiyor. Bakanlığa karşı yapılacak olan eylemde bulunmak istemiyorlar. O sendikalardan ciddi kopuşlar var. Şimdi durum böyleyken 2 Kasımda yapacağımız iş bırakmaya bütün eğitim emekçisi arkadaşlarımızı çağırıyoruz. Gün bugündür arkadaşlar, artık bu meslek kanununa dur demeyeceksek ne yapacağız? Bu meslek kanunu geri çektirebiliriz hep birlikte olursak” dedi.

“BU KANUN HAKKIMIZI KORUMADIĞI GİBİ HAKLARIMIZI GASP EDİYOR”

Öğretmenlere danışılmadan hatta hiçbir şekilde görüşleri alınmadan hazırlanan öğretmenlik meslek kanunu ile karşı karşıya olduklarını söyleyen Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, “Geçtiğimiz yıldan beri çok ciddi bir mücadele yürütüyoruz Eğitim İş olarak. Bu kanunu kabul etmiyoruz. Hiçbir hakkımızı korumadığı gibi haklarımızı gasp ediyor. Çünkü öğretmenler, 1739 sayılı Milli Eğitim temel kanununa göre zaten uzmandır ve öğretmenlik uzmanlık mesleğidir. Oysa öğretmenlerin çözülmesi gereken onlarca, yüzlerce bekleyen sorunu var. Okulların yüzlerce ihtiyacı var. Eğitim alanında yine öğrencilerin nitelikli eğitim hakkı için yüzlerce bekleyen sorun var. Bunların hiçbirine çözüm olmayan ve haklarımızı korumayan bir sözde öğretmenlik meslek kanunu ile karşı karşıyayız” dedi.

“YOKSULLAŞTIRILAN ÖĞRETMENLERDE BU SINAVA MAHKUM EDİLDİ”

Testi geçenlerin bir miktar daha fazla ücret alacağını hatırlatan Toy, “Oysa tüm öğretmenlerin hatta eğitim çalışanlarının tamamının, tüm kamu çalışanları gibi acilen ücretlerinin iyileştirilmesi gerekiyordu. Fakat bakanlık tüm öğretmenlerin ücretlerini iyileştirme yoluna gitmedi. Yine bölerek parçalayarak sınava girin yarısının ücretini iyileştirelim dedi ve hızla yoksullaştırılan öğretmenlerde bu sınava mahkûm edildi. Sonra Milli Eğitim Bakanı öğretmenlerin yüzde 95’inin memnun olduğunu söyledi. Bunu da başvuru şartları başvuru sayısına bakarak ifade etti. Biz, Eğitim İş Bursa Şubesi olarak bir araştırma yaptık. Öğretmenler diyorlar ki: eğer ekonomik bir getirisi olmasaydı bu sınava asla girmezdim. Uzmanlık istemiyorum. Başöğretmenlik istemiyorum ve bu sınava mecburiyetten giriyorum diyorlar” dedi.