Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Kolu 6. ve 7. Dönem Toplu Sözleşme Hükümleri Karşılaştırması
08.09.2023 CumaEğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Kolu 6. ve 7. Dönem Toplu Sözleşme Hükümleri Karşılaştırması
2024-2025 yıllarını kapsayan 7. dönem toplu sözleşme görüşmeleri sonuçlanmıştır. Eğitim, öğretim ve bilim hizmet koluna ilişkin toplu sözleşme hükümlerinin 5. ve 6. dönem metinlerinin karşılaştırmalı hali ektedir.
- Eğitim, öğretim ve bilim hizmet kolunda imzalanan 6. dönem toplu sözleşme metni 34 maddeden oluşurken, 7. dönem toplu sözleşme metni 36 maddeden oluşmaktadır.
- dönem toplu sözleşme metninde yer alan maddelerin 28’i, 6. dönem imzalanan metindeki maddelerin bire bir tekrarı niteliğindedir. Bu maddeler 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 12, 13, 15, 16, 17, 19, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 30, 32, 33, 34. maddelerdir.
- Sadece öğretmenlere ödenen eğitim öğretime hazırlık ödeneği ile ilgili olarak açık bir rakam belirtilmemiştir. İlgili sözleşmenin 11. maddesinde “657 sayılı Kanunun ek 32 inci maddesinde öngörülen öğretim yılına hazırlık ödeneği (4500) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödenir” ifadesi yer almaktadır.
- İlgili sözleşmenin “Geliştirme ödeneğinin süresinin uzatılması” başlıklı 14. maddesinde “4/4/2005 tarihli ve 2006/10344sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan Geliştirme Ödeneği Ödenmesine Dair Kararın 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “on altıncı” ibaresi “yirmi altıncı” olarak ( dönem “yirmi dördüncü” şeklindeydi) geçici 2 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “15/12/2015”ibaresi “31/12/2025”, “on altı” ibaresi “yirmi altı” (6. dönem “yirmi dört” şeklindeydi) ve “on altıncı” ibaresi “yirmi altıncı” (6. dönem “yirmi dördüncü” şeklindeydi) olarak uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
- Üniversitelere bağlı yurtlarda görev yapan personelin fazla çalışma ücretleri, fazla çalışma ücretinin ödenmesinde anılan cetvelde belirlenen fazla çalışma saat ücreti dört kattan beş katına çıkarılmıştır (Madde 18).
- Kurs merkezlerinde görev yapan diğer personelin merkezi bütçe kanununda belirlenen fazla çalışma saat ücretinin dört katı tutarında olan fazla çalışma ücretinin “beş katı” ödenmesi düzenlenmiştir (Madde 20).
- Yüz yüze eğitim yapılmayan eğitim kurumlarının yöneticilerinin ilave ek ders ücretleri bölümünde yer alan ek ders ücreti 1 saat arttırılarak haftada 5 saat olarak ödenmesi, ayrıca öğretmenlere ödenmekte olan ek ders ücretinin fiilen yapmış oldukları soru hazırlama görevleri karşılığında haftada 2 saat artırımlı ödenmesi hükme bağlanmıştır (Madde 29).
- dönem toplu sözleşme metninde Öğretim görevlilerinin geliştirme ödeneği başlığı altında yer alan madde şu şekilde değiştirilmiştir; “4/4/2005 tarihli ve 2005/8681 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan Geliştirme Ödeneği Ödenmesine Dair Kararın 4 üncü maddesinde yer alan “yarısı” ibaresi öğretim görevlisi kadrolarında bulunanlar için “%70’i” (6. dönem %60’ı idi) şeklinde uygulanır”
- dönem (2024-2025) toplu sözleşme görüşmelerinde sadece iki yeni madde yer almaktadır. Söz konusu maddeler şunlardır;
MADDE 35: Bazı eğitim kurumlarındaki personelin fazla çalışma ücreti
“Yönetici ve öğretmenler hariç olmak üzere, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ikili öğretim yapılan öğretim kurumlarında görevli memur ve sözleşmeli personelden, normal çalışma saatleri dışında fiilen çalışanlara, bu çalışmaları karşılığında ayda 50 ve yılda 250 saati geçmemek üzere yılı merkezi bütçe kanununda belirlenen fazla çalışma saat ücretinin dört katı tutarında fazla çalışma ücreti ödenir”
MADDE 36: Eğitim öğretim ödeneğinin artırımlı ödenmesi
“2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun ek 1 inci maddesi uyarında ödenen eğitim öğretim ödeneğinin aylık tutarı bir kat artırımlı uygulanır. Bu maddeye göre ödenecek ilave tutar 2547 saylı Yükseköğretim Kanununun 58 inci maddesi ile diğer mevzuata göre yapılmakta olan döner sermaye ödemelerinin hesabında dikkate alınmaz”
7. DÖNEM TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİNDE DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
2024 ve 2025 yıllarını kapsayan 7. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde eğitim ve bilim hizmet konunda çalışanlar açısından somut bir kazanımdan bahsetmek mümkün değildir.
Bugüne kadar yapılan ‘toplu sözleşme’ süreçlerinde kamu emekçilerinin en temel talepleri bile karşılanmamış, hükümet temsilcileri ile kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler ağırlıklı olarak maaş zammına indirgenmiş, diğer ekonomik, sosyal, demokratik ve özlük haklarla ilgili talepler sürekli geri planda kalmıştır.
4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 28. maddesi sınırlılığında mali ve sosyal haklarla sınırlı; o da; ‘mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak’ ele alınmaktadır. Böylece kamu emekçilerinin çalışma koşulları, terfi ve kariyer sorunları, disiplin cezaları gibi özlük hakları, demokratik siyasi hakları ve meslek hak ve çıkarları kapsam dışı tutulmuştur. Uluslararası Sözleşmelere göre de bir pazarlık sürecinde olması gereken kapsamın mümkün olduğu kadar geniş tutulmasıdır.
Türkiye’de görev yapan eğitim ve bilim emekçileri, OECD ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından son sıralarda yer almayı sürdürmektedir. Öğretmenlik mesleğinin tarihte hiç olmadığı kadar değersizleştiği/değersizleştirildiği, bir milyonu aşkın eğitim ve bilim emekçisinin, yardımcı hizmetli, memur ve teknik personelin ve emeklilerin yaşadığı mesleki, ekonomik, sosyal ve demokratik sorunlar toplu sözleşme masasında gündem dahi yapılmamaktadır.
7. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde kamu emekçilerinin acil çözüm bekleyen sorunları arasında yer alan ekonomik krizden kaynaklı kayıpların karşılanması, ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesiyle çelişen haksız ve ayrımcı uygulamalara son verilmesi, hukuksuz KHK ihraçlarının görevlerine iadesi, sözleşmeli-ücretli öğretmenlik, mülakat sorunu, güvenlik soruşturmaları ve arşiv araştırması adı altındaki fişlemelere son verilmesi, adil vergi düzenlemesi, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, giyecek, yiyecek, çocuk, doğum, kreş, kira vb. temel yardımlar, güvencesiz istihdama son verilmesi, ücretsiz kreş vb. gibi temel talepler yine gündeme gelmemiş ya da getirilmemiştir.
Toplam kamu görevli ve emekli sayısının yüzde 16’sı kadar üyeye sahip, sendika üyesi olan kamu emekçileri içindeki temsil gücü yüzde 50’yi geçmeyen konfederasyona bütün emekçiler adına yetki verilmesi demokratik temsile temelden aykırılık göstermektedir, tüm konfederasyon ve sendika üyelerinin çıkar ve haklarını korumayı engeller ve AİHM’in örgütlenme özgürlüğü ilkesine aykırıdır.
Yine 4688 sayılı kanunun Uyuşmazlık Hali maddesine göre, 11 üyesinin 7’sinin iktidar tarafından belirlendiği Kamu Görevlileri Hakemler Kurulunun kararının bağlayıcı olması ve karara itiraz edilemiyor olmasıyla zaten zorunlu tahkim söz konusudur. Yasanın taraflı durumu ile birlikte yetkili konfederasyonun eylemlilik yerine teslimiyet pozisyonu yıllardır kamu emekçilerinin taleplerinin yok sayılmasının sebebidir.
Kamu emekçileri ve sendikaları için grev temel bir haktır. Grev sendikal örgütlenme hakkının ayrılmaz parçasıdır. Grevsiz toplu pazarlık hakkı, grev hakkının kullanımının dolaylı olarak kısıtlanmasıdır.
Bir milyonu aşkın eğitim ve bilim emekçisinin çalışma ve yaşam koşullarının bu kadar ağırlaştığı koşullarda bugüne kadar hiçbir ekonomik, sosyal ve özlük haklarla ilgili talebimizin karşılanmaması tüm eğitim ve bilim emekçilerinin iş yerlerinden başlayarak grev hakkını hayata geçirmek ve taleplerini elde etmek üzere birlikte mücadele örmesini gerektirmektedir. Eğitim Sen olarak geçmişten günümüze savunduğumuz ilke ve taleplerimiz doğrultusunda mücadelemiz devam edecektir.