İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapılan basın açıklamasını Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem okudu. Erdem, Haziran ayında olduğu gibi toplu ve kontrolsüz biçimde kısıtlamaların gevşetilmesinin vaka artışına yol açabilecek bir sürecin önünü açtığını söyledi. 

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un daha önce açıkladığı tarih olan 1 Mart tarihinin ertelenerek, yeni tarihin kabine toplantısı sonrasına bırakıldığına değinen Erdem, "Esas karar alıcının MEB değil, AKP Genel Başkanı ve Saray'da oluşturulan "Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu" olduğunu göstermektedir." dedi.

"Amacımız önlemlerin alınmasını hızlandırmak"

Eğitimin yüz yüze olması gerektiğinin sürekli altını çizdiklerini söyleyen Erdem, "Yüz yüze eğitimin COVID-19 salgını ile mücadeleye uygun tüm önlemlerin hızla planlanması ve hayata geçirilmesi ile mümkün olabileceğini belirttik. İktidarı ve MEB'i bu konularda sürekli uyararak alınması gereken önlemleri ve önerilerimizi ortaya koyduk. Amacımız, tüm önlemlerin alınmasını hızlandırmak ve yüz yüze eğitime geçişin bir an önce başlamasını sağlayabilmekti. Ancak siyasal iktidar ve MEB demokratik zihniyetten uzak bir anlayışla, başta eğitim sendikaları olmak üzere demokratik kitle örgütlerinin, öğrencilerin ve velilerin görüşlerini dikkate alacak katılımcı bir süreç oluşturmamıştır ve bunun sonucunda vahim tablo ortaya çıkmıştır." diye konuştu.

Erdem, eğitime ilişkin tabloyu şöyle açıkladı:

"Son dakika açıklamaları ve değişiklikleri, okulların hazır olmadığını, birçok ortaokul ve lisenin ara sınıflarında eğitim öğretime başlanamaması ile kendini göstermiştir.

Eğitim emekçilerinin aşılanmasına başlansa bile aşılama sürecinde henüz somut bir ilerleme ortaya çıkmamıştır. Son düzenlemelerle birlikte seyreltilmiş sınıf planlaması sekteye uğratılmıştır. Maske ve hijyen malzemeleri hazırlığının mevcut düzenlemenin ihtiyaçlarını ne denli ve hangi süre ile karşılayacağı bilinmemektedir.

Derslik başına düşen öğrenci sayısının MEB'in açıkladığı gibi 15'in altına düşürülüp düşürülmediği konusunda kamuoyu bilgilendirilmemiştir. Kalabalık okullarda, öğretmenler odası sayısının artırılması konusunda bir çalışma yürütülmemiştir.

Kalabalık okullarda öğrenci ve öğretmen tuvalet sayılarının artırılması için bir çalışma yapılmamıştır.

Okullarda bir sağlık görevlisine gereksinme bulunmaktadır, ancak bu ihtiyaca dönük bir çalışma yürütülmemiştir.

Salgınla mücadeleye uygun, sağlıklı ulaşım konusunda bir düzenleme yapılmamıştır.

Eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerin şehir içindeki hareketliliği öngörülerek genel toplum sağlığı açısından oluşabilecek riskler göz ardı edilmiş ve bir anda birçok sektör normalleşme kapsamına alınmıştır."

"Plansızlık kaygılarımızı arttırmaktadır"

"Mevcut plansızlık ve karar alma süreçlerindeki kaotik durum kaygılarımızı arttırmaktadır." diyen Erdem, şu uyarılarda bulundu:

"Bütün eğitim bileşenlerinin iki doz aşılanması süreci hızla tamamlanmalıdır.

Seyreltilmiş sınıf uygulamasını ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmamalıdır.

Solunum hijyeni için 20 dakikada bir havalandırılması gereken sınıflarda pencerelerin açılır kapanır olması, öğretmen ve öğrencilerin solunum hijyenine ilişkin bilgilendirilmesi konusunda çalışmalar yapılmalıdır.

Maske ve hijyen malzemeleri konusunda sürekli ek takviyelerin yapılacağı bir düzenleme mutlaka planlanmalıdır.

Eğitim bileşenlerinin sağlıklı ulaşımı için valilikler ve yerel yönetimlerle birlikte kapsamlı bir planlama hızla hayata geçirilmelidir.

Alınan önlemlerin kapsamı genişledikçe okullarımız kademeli olarak açılmalı, yaşamın tüm alanlarındaki sektörler kademeli bir şekilde normalleşme kapsamına alınmalıdır.

Kamuoyu, okullara dair gelişmelere ilişkin olarak il ve ilçe düzeyinde aşılanan öğretmen sayısı, vaka sayıları, karantinaya alınan sınıflar, karantinaya alınan okullar konusunda haftalık tablolarla bilgilendirilmelidir."