Salgınla ilgili süreç bir taraftan ilerlerken, siyasetin gündeminde belirgin bir yoğunlaşmanın yaşandığını gözlemlemekteyiz. Siyasi iktidarın ve müttefikinin kendi dışlarında kalan ve kendilerine muhalefet eden siyasi partileri, sendikaları, meslek birliklerini ve odaları, baroları, demokratik kitle örgütlerini ve en önemlisi kendi gelecekleri için kaygılanan gençleri yok sayan tutumundan dolayı pek çok sorunun çözümü için somut adım atılamıyor. Eleştiri, öneri ve taleplere kapalı bir tutumda ısrarın yeni mağduriyetler yarattığı bir döneme birlikte tanıklık ediyoruz. Süreç ne kadar olumsuz olursa olsun, doğrunun ve haklının yanında olmayı; haklarımız ve geleceğimiz için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.
Bugünün Gündemi:
- 08 Mayıs 2020 tarihinde öğrencilerimizin eğitim hakkı ve sağlığı için başlattığımız “LGS-YKS Ertelensin” imza kampanyamızın bugün 7. günü. Tüm güçlüklere ve sınırlılıklara rağmen kampanyamıza destek veren yurttaşların attıkları imzaların yoğunluğu, yaşanan sıkıntının boyutunu göstermektedir. Atılan her imza aslında siyasi iktidara “Sınavları erteleyin!” çağrısıdır. Atılan her imza, “Öğrencilerimizin eğitim hakkını ortadan kaldıramazsınız.” demektir. Atılan her imza, “Çocuklarımızın sağlığı için kaygılıyız.” demektir. Siyasi iktidar, ortaya konulan tüm bu düşünceleri, eleştiri ve önerileri dikkate alarak, sınavları salgın bitene dek ertelemelidir. 15 Mayıs 2020 Cuma gününe kadar devam edecek olan imza kampanyamıza verilecek olan destek öğrencilerimizin eğitim hakkı ve geleceğimiz için verilecek destektir. Haydi…
- Yaşanan salgın döneminde sıklıkla siyasi iktidara sosyal devletin görev ve sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Kimsenin geride kalmaması ve mağdur olmaması için devletin, ihtiyacı olan kesimleri desteklemesi gerektiğinin altını her fırsatta çiziyoruz. Ancak, kamu yöneticileri, tüm uyarılarımıza rağmen, kamu kaynaklarını salgınla mücadelede kullanma konusunda oldukça isteksiz davranmaya devam etmekte. Adana İl MEM’in okullarda kullanılacak olan dezenfekte makinelerinin ücretini okullardan istemesini şaşkınlıkla izliyoruz. Sağlıkla ilgili alınacak önlemler açısından bakıldığında bu aletlerin kullanımının zorunlu olduğu açıktır. MEB konuya müdahale etmeli ve bu önlemlerin tüm okullarda alınmasını sağlamalıdır. Bu aletlerin maliyetinin merkezi bütçeden karşılanması gerekmektedir. Eğitim ve sağlık gibi kamusal hizmetlerin maliyeti kamu kaynakları ile karşılanmalıdır.
- Kocaeli İzmit İlçe Milli Eğitim Müdürü imzasıyla okullara gönderilen yazıyla öğretmenlere, “Verilen görevleri yapın yoksa disiplin cezası alırsınız.” denilmektedir. Uzun zamandır, kamu ve eğitim yöneticilerine, öğretmenlere dönük görevlendirmelerin isteğe bağlı ve uzmanlık alanına uygun yapılması çağrısında bulunmaktayız. Ancak yöneticilerin akıllarına, yapılacak iş ne olursa olsun önce öğretmenler gelmektedir. Hatırlatıyoruz, öğretmenler tatilde değil uzaktan eğitim sürecindedir. MEB tarafından uzaktan eğitim koşuluyla idari izinli sayılan öğretmenlerin bu durumunun taşra teşkilatı tarafından değiştirilme olanağı yoktur. Ayrıca, öğretmenlerin gözlerini disiplin cezası ile korkutmaya çalışmak kamu yöneticilerinin davranışı olmamalıdır. Öğretmenler haklarını bilirler ve her koşulda haklarını savunurlar. Eğitim Sen, hakları için mücadele eden eğitim ve bilim emekçilerinin sendikasıdır ve tüm öğretmenlerin yanında, onlarla birlikte mücadele etmiştir, etmeye de devam edecektir.
- İl ve ilçe MEM’leri 06 Haziran 2020 tarihinde yapılması planlanan “bursluluk” sınavı ile ilgili hazırlıklara başladı. Her ne kadar dün yayınlanan taslak programda bursluluk sınavının 21 Haziran tarihinde yapılacağı belirtilmiş olsa da, MEB 6 Haziran tarihine göre hazırlık yapmaktadır. Yapılan hazırlıklar yaşanan salgına karşı “yeni normale” göre değil, eskiye göre devam etmektedir. Örneğin, Beykoz Celal Aras Anadolu Lisesi’nde sınıf başına ortalama 18 öğrenci düşmektedir. Yine Beykoz Barbaros Hayrettin Paşa MTAL’de de sınıf başına 17 öğrenci düşmektedir. Bu sayılarla salgın döneminde bir sınavın yapılabileceğini düşünen MEB’in okulların yeni normale göre düzenlenmesine hazır olmadığı görülmektedir. MEB, okulların açılması ile ilgili hazırlıkları bilim insanları ve ilgili kesimlerin temsilcileri ile birlikte yürütmelidir.
- ÖSYM aldığı bir kararla okullarda ders ücreti karşılığında görev yapan öğretmenlerin de sınav görevi yapabilmeleri için görevli sistemine eklenmesini istedi. Öncelikle, aynı işi yapan ancak farklı şekillerde istihdam edilen öğretmenler arasında eşitsizlik olmaması açısından ücretli öğretmenlerin de ÖSYM sınavlarında görev alabilmesi olumludur. Ancak, ÖSYM’yi bu kararı almak durumunda bırakan, öğretmenlerin Haziran sınavlarında görev almak istememesidir. Kamu yöneticileri öğretmenlerin sınavlarda görev almak istememesinin salgın nedeniyle duyulan kaygıdan kaynaklandığını görmelidir. Öğretmenlerin görev almak istemediği koşullarda öğrencilerin sınava girmek durumunda kalması, sınavları tartışmalı hale getirecektir. Bu soruna çözüm olarak da, gelirleri diğer öğretmenlere göre daha az olan ücretli öğretmenlerin görev yapması uygun bulunmuştur. Yapılması gereken çok açıktır. Salgın bitene dek tüm sınavlar ertelenmelidir.
Kamuoyuna Saygıyla Sunarız
EĞİTİM SEN MERKEZ YÜRÜTME KURULU