Kayıp çocuklarını, yakınlarını arayan annelerin mücadelesi 792 haftadır devam ediyor. Annelerin başlattığı hakikat arayışının bu hafta 25. yıl dönümü. Annelerin mücadelesi aslında sadece yakınlarını, çocuklarını arayan ailelerin mücadelesi değildir. Ortaya konulan çaba demokrasinin kurumsallaştığı; halkın haklarını ve özgürlüklerini kullanabildiği; özgürce yaşayabildiğimiz bir gelecek içindir. Mücadelemiz yaşama hakkımızın güvende olması içindir. Ödenen bedel, harcanan emek, güzel yarınlar içindir.
SES üyesi emekçilerin sürgün edilmesini protesto etmek ve bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek için basın açıklaması yapmak isteyen, aralarında Genel Sekreterimiz Velat Kaya’nın da bulunduğu KESK heyeti dün Batman’da gözaltına alındı. Demokratik ve yasal haklarımızın kullanımının dahi sınırlandırılması anlamına gelen bu uygulamayı kınıyoruz. Tüm engellemelere rağmen sendikal mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız. Haklarımıza ve özgürlüklerimize sahip çıkmaya devam edeceğimizin bilinmesini isteriz.
Nefes alamıyoruz. Boynumuzun üzerine çökmüş olan “diz” nefes almamızı engelliyor. O “diz” emekçilerin, yoksulların, dışlanmışların, yok sayılanların, egemene biat etmeyenlerin yüzyıllardır boynunda. Açlığımıza, yoksulluğumuza, her gün öldürülmemize rağmen kurdukları düzen devam etsin diye boynumuza çöktü o “diz”. Minnesota’da George Floyd’un öldürüldüğü anın görüntüleri zihnimize kazındı. Kanımız donarak izledik ırkçılığı, faşizmi, yasal öldürme hakkını, derisinin renginden dolayı değersizleştirilen yaşamları. Derimizin renginden, inancımızdan, yaşam biçimimizden, siyasal tercihlerimizden, etnik kökenimizden, kendimizi ifade etme biçimimizden dolayı yargılanmayacağımız, dışlanmayacağımız, öldürülmeyeceğimiz bir dünyada yaşamak için mücadele ediyoruz. Eşitlik ve özgürlük mücadelemiz tüm insanlık içindir. Nefes almak istiyoruz…
EĞİTİMDE GEÇEN HAFTA
- Salgının tam olarak geçmemiş olması nedeniyle koranavirüsün yayılmasını önlemek ve sınavlara katılacak adaylar ile sınavlarda görev alacak öğretmenlerin sağlığının korunması amacıyla kalfalık ve ustalık sınavları Ağustos’a ertelendi. MEB, LGS’nin neden ertelenmediğini kamuoyuna açıklamalı.
- ÖSYM, atandıkları sınav merkezinde ikamet etmeyen öğrencilerin sınav yeri değişiklik taleplerini aldı. Sınavlarda öğrencilerin mağdur olmaması ve sağlıkları için tüm önlemlerin titizlikle alınması gerekmektedir.
- Telafi eğitiminin süresi ve kapsamı belirlenirken öğrencilere Eylül’de sınav yapılması doğru olmayacaktır. Yapılması gereken basitleştirilmiş ve notla değerlendirilmeyen bir programın 2020-2021 eğitim öğretim yılı başında uygulanmasıdır.
- Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri öğretmenleri kendi sorunlarının çözümünde doğrudan taraf olmak için örgütlenme kararı aldı ve Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri Öğretmenleri Derneği’ni (ÖZRO-DER) kurdu. Yolunuz açık olsun arkadaşlar, dayanışmayla.
- Eğitim yöneticileri EBA’yı öğretmenler için bir yarışma ve rekabet alanına dönüştürmektedir. EBA’da öğretmenlere puan vermenin hukuki dayanağı yoktur. Eğitim Sen bu uygulamanın kaldırılması için üzerine düşeni yapacaktır. Yarışma yok, dayanışma var.
- Erkek öğretmenlerin Cuma namazı için resen görevlendirilmesini ve kimi il ve ilçelerde namaz için okul bahçelerinin kullanılacak olmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Yapılmak istenenin inşa edilmeye çalışılan yeni rejim hedefi ile uyumlu olduğu açıktır. Geleceğimiz için mücadele etmekte kararlıyız.
- LGS, eğitim ve öğretim sürecinin bir parçasıdır ve bu nedenle öğretmenler dışında görevlendirme yapılması doğru olmayacaktır. Öğretmenlerin kararlarına saygılı davranılmalı ve resen görevlendirme yapılmamalıdır.
- Üniversitelerin uzaktan erişimle yapacağı final sınavlarında internet erişimi olmayan öğrenciler için üretilecek seçeneklerde sağlıkla ilgili alınacak önlemler belirleyici olmalıdır. Ayrıca, internet erişimi olmayan öğrencilerin sınavdan muaf tutularak farklı yöntemlerle sene sonu puanı alabilmesinin önü açılmalıdır.
- Eğitim Sen Mardin Şubemiz, Kızıltepe ve Derik ilçelerinde meydana gelen elektrik kesintilerinin öğrencilerin eğitim hakkını olumsuz etkilememesi için çaba harcıyor. Eşitsizliği derinleştiren bu uygulamanın derhal sonlandırılması gerekmektedir.
- MEB’in idari izinle ilgili genelgesine göre kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlere ek ders ücreti ödenmesine 19 Haziran tarihine kadar devam edilecek. Ücretli öğretmenlerin mağdur olmayacağı, ücret iadesi istenmeyeceğine dair MEB bir açıklama yapmalıdır. Tüm öğretmenler kadrolu istihdam edilmelidir.
- Üniversiteler sınavlarda öğrencilerin doğru ve dürüst davranacaklarına dair bir onur sözleşmesi imzalamalarını istiyor. Üniversiteler öğrencilere bu tür belgeler imzalatmak yerine kimsenin mağdur olmayacağı ve potansiyel suçlu muamelesi görmeyeceği yöntemler geliştirmelidir.
- MEB Hayat Boyu Öğrenme Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle öğretmenlere tatillerde de verilecek görevlerin önü açılmaktadır. Dinlenme hakkını sınırlandıran yasalar ve yönetmelikler yeniden düzenlenmelidir. Dinlenmek emekçilerin temel ve vazgeçilmez hakkıdır.
- MEB çevrimiçi YKS deneme sınavları yapma kararı aldı. İnternet erişimi olmayan öğrencilerin faydalanamayacağı bu hizmet eşitsizliği derinleştirecektir. MEB bu uygulamadan vazgeçmeli, kaynaklarını ve zamanını tüm öğrencilerin kamusal eğitim hizmetinden eşit ve ücretsiz yararlanması için kullanmalıdır.
Kamuoyuna Saygıyla Sunarız
EĞİTİM SEN MERKEZ YÜRÜTME KURULU