Eğitimde Sözleşmeli ve Ücretli İstihdama Son Verilmeli, Kadrolu ve Güvenceli İstihdam Politikaları Benimsenmelidir
07.12.2022 ÇarşambaAKP döneminde hızla büyüyen ve bugün emekçilerin neredeyse tamamını tehdit eden esnek çalışma ve güvencesizlik sorunu, okullarda, üniversitelerde ve diğer eğitim kurumlarında kuralsızlık üzerinden aşırı sömürünün en zorba yöntemlerinin uygulanmasını beraberinde getirmiştir. Eğitim sistemi içinde giderek yaygınlaşan esnek ve güvencesiz istihdam uygulamaları, eğitim sisteminin bütününü kuşatan bir yapıya bürünmüştür. Üstelik esnek ve güvencesiz çalışma sadece öğretmenler açısından değil, araştırma görevlileri, yardımcı hizmetliler, teknik personel, memurlar ve diğer eğitim emekçileri açısından da tehdit olmayı sürdürmektedir.
2006 yılında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin b fıkrasına eklenen düzenleme ile sözleşmeli öğretmenliğe geçilmiştir. Dolayısıyla sözleşmeli öğretmenlik uygulamasını başlatan ve kararlılıkla uygulayan bizzat AKP iktidarıdır. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında uygulama tamamen geliştirilmiş, kamuda ve dolayısıyla eğitimde kadrolu atama uygulamasına büyük ölçüde son verilmiştir.
15 Temmuz sonrasında tüm kamuda olduğu gibi eğitim alanında da sözlü sınav/mülakat uygulaması üzerinden sözleşmeli öğretmen atamaları yeniden yapılmaya başlanmıştır. Öğretmen atamalarında mülakat uygulamasında ısrar, liyakatin adım adım terk edilmesini beraberinde getirmiştir. Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasıyla birlikte eğitimde güvencesiz istihdamın kapıları ardına kadar açılmıştır.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın Haziran 2022 verilerine göre, 95 bin 773 sözleşmeli öğretmenin mazerete dayalı tayin hakkı sorunu sürerken, 3 yıl + 1 yıl sözleşmeli istihdam düzenlemesi var olan sorunları daha da derinleştirmiştir. Hükümetin, aralarında sözleşmeli öğretmenlerin de bulunduğu 3+1 modeline göre istihdam edilen sözleşmeli öğretmenler, sağlık personeli ve din görevlileri süre aranmaksızın hemen kadroya geçirilecek, ancak 3+1 istihdam uygulaması devam edecektir. Seçime yönelik olarak yapıldığı belli olan bu uygulama, ne sözleşmeli istihdam sorununa ne de sözleşmeli öğretmenlerin yaşadığı tayin sorunlarına çözüm getirmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın açıklamasına göre; kamuya giren sözleşmeli personelin 3 yıl sözleşmeli olarak görev yaptıktan sonra memur kadrolarına atanması, atandıktan sonra da 1 yıl süreyle kurum içi veya kurumlar arası naklinin yapılmaması öngörülmektedir.
Kamuda güvencesiz ve sözleşmeli istihdamın mimarı ve kararlı uygulayıcısı olanlar, seçim bahanesiyle sahte müjdeler vererek sadece sözleşmeli çalışanları değil, tüm toplumu kandırmaktadır. Eğitimin vazgeçilmez unsuru öğretmendir ve eğitimin niteliği, öğretmenin niteliği ile doğru orantılıdır. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerin mevcut çalışma koşulları ile öğrencilere ve genel olarak eğitime yeterince faydasının olması mümkün değildir. Eğitimin niteliği düşünülüyorsa sözleşmeli, ücretli ya da başka bir ad altında yapılan öğretmenlik uygulamalarının tamamına son verilmeli, başta ekonomik haklar ve tayin hakkı olmak üzere temel özlük haklarda oluşan adaletsiz uygulamalara derhal son verilmelidir.
Kamu hizmetlerinin sürekliliği, düzenliliği ve halka daha nitelikli olarak sunulması için genelde kamuda, özelde eğitimde ve yükseköğretimde her türlü esnek ve güvencesiz istihdam uygulamasından derhal vazgeçilmeli, ataması yapılmayan öğretmenler sorunu kalıcı olarak çözülerek herkese kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır.