Eğitimin Temel İhtiyaçlarına Ayrılması Gereken Kaynakların Türkiye Maarif Vakfı’na Aktarılması Kabul Edilemez
06.04.2023 PerşembeSiyasi iktidar, vakıf sistemi üzerinden eğitim sistemini yeniden düzenlemek, yurt dışında okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitimin her aşamasında faaliyet yürütmek üzere ‘Türkiye Maarif Vakfı’ (TMV) adında yeni bir vakıf kurarak bazı görevlerini bu vakfa devretmiştir. 2016 yılında 6721 sayılı Türkiye Maarif Vakfı Kanunu kapsamında kurulan Türkiye Maarif Vakfı bünyesinde yurt dışında 51 ülkede 440 eğitim kurumu bulunmakta, bu okullarda toplamda 50 bin 363 öğrenci eğitim görmektedir. TMV bünyesinde yurt dışında faaliyet gösteren yurt sayısı ise 39’dur.
Eğitimde yeni bir ‘paralel yapı’ olarak faaliyet yürüten TMV’nin görevleri arasında yurt dışında örgün ve yaygın eğitim hizmetleri vermek ve geliştirmek amacıyla okul öncesi eğitimden üniversite eğitimine kadar tüm eğitim süreçlerinde burslar vermek, okullar açmak, eğitim kurumları ve yurtlar gibi tesisler açmak, yurt içi de dâhil olmak üzere bu kuramlarda görev alabilecek eğitmenleri yetiştirmek vb. görevler bulunmaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yasalarla kendisine verilmiş yükümlülüklerini Maarif Vakfı adı altında, yönetimini siyasi iktidarın belirlediği başka bir yapıya aktarmakta, bir anlamda kendisine ait yetkileri ‘yetki devri’ uygulaması üzerinden devretmektedir.
Türkiye Maarif Vakfı’na 2020 yılı sonuna kadar MEB bütçesinde toplam 1 milyar 603 milyon lira aktarılmıştır. 2021 yılında 486 milyon 783 bin lira bütçe ayrılan Türkiye Maarif Vakfı’nın (TMV) bütçesi 2022 yılında yaklaşık 3 kat artarak 1 milyar 389 milyon lira olmuştur. Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararına göre, vakfın amaçlarını gerçekleştirmek için yapacağı hizmetlere ilişkin giderlerin karşılanmasına yönelik olarak 2023 yılında MEB bütçesinden 3,5 milyar liraya kadar kaynak aktarılabilecektir.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın okulların en temel ihtiyaçlarına yeterli kaynak ayırmadığı, 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin açlık sınırına yakın, yoksulluk sınırına uzak maaş aldığı bir dönemde Türkiye Maarif Vakfı’na MEB bütçesinden kaynak aktarılması büyük bir çelişkidir.
MEB’in iktidarın ideolojik yönelimleri ve ihtiyaçları doğrultusunda yurt içi ve yurt dışında çalışmalar yapan vakıflara kamu kaynaklarını aktarması kabul edilemez. Eğitim bütçesinin tamamen siyasal-ideolojik amaçlarla oluşturulmuş yapılara aktarılmasına son verilmeli, kamu kaynakları kamusal eğitimi güçlendirmek için kullanılmalıdır.