Pandemi ve yasakların gölgesinde 1 Mayıs
29.04.2021 PerşembePandemi ve yasakların gölgesinde 1 Mayıs
Salgında vaka sayılarının artış göstermesi üzerine alınan 'tam kapanma' uygulaması kararı nedeniyle bu yıl 1 Mayıs, 29 Nisan'da kutlandı. Çeşitli sendika, dernek ve siyasi partilerin katılım sağladığı 1 Mayıs kutlaması kısa sürede fakat coşkulu gerçekleşti.
PELİN AKDEMİR /BURSAPORT
Salgının ikinci yılı yaşanırken bu yıl 1 Mayıs Birik Mücadele ve Dayanışma Günü pazar gününe denk geldi. Türkiye genelinde Kovid-19 vaka sayılarının artış göstermesi nedeniyle uygulanan hafta sonu kısıtlaması ve alınan 'tam kapanma' kararı ile bu yıl 1 Mayıs, 29 Nisan perşembe gününde kutlandı.
DİSK, KESK, TMMOB ve Türk Tabipler Birliği'nin öncülüğünde düzenlenen 1 Mayıs etkinlikleri, Bursa'da Kent Meydanı'nda gerçekleştirildi. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı 1 Mayıs kutlamasına, DİSK, KESK'e bağlı sendikalar, Tüm Emekliler Sendikası, Birleşik Kamu-İş'e bağlı sendikalar, Nilüfer Kent Konseyi, Bursa Alevi Platformu, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Kadın Dayanışma Komiteleri, Batis- Bamis, İşçi Hakları Derneği, siyasi partilerden CHP, HDP, EMEP, Sol Parti, TKP, TİP, Yeşil Sol Parti katıldı.
1 Mayıs 1977 etkinliklerinde hayatını kaybedenler anılarak, saygı duruşunda bulunuldu.
Basın açıklamasının ardından slogan atılarak, müzik eşliğinde halaylar çekildi.
Etkinliğin sonunda kadınlar renkli balonları gökyüzüne bıraktı.
"Çarklar dursun, ölümler bitsin!"
1 Mayıs basın açıklamasını Tümtis Bursa Şube Başkanı Özdemir Aslan okudu. "Şu çürümüş düzene karşı yeni bir düzen için, yeni bir başlangıç için yan yanayız" diyerek açıklamasına başlayan Aslan, kapitalist sisteminin yarattığı eşitsizliklerin ağır sonuçlarının her gün yaşandığını söyledi. "Bu topraklarda yaşayanlar, aklı, bilimi, emeği ve insan yaşamını öncelemeyen bir anlayışla yönetilenler, daha ağır bedeller ödüyoruz" diyen Aslan, şöyle devam etti:
"Covid-19 salgınıyla mücadelede dünyanın en başarısız ülkelerinden birinde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Sermayenin ve patronların çıkarları için, akıl, bilim ve milyonların sağlığı yok sayılıyor. Buradan bir kere daha haykırıyoruz: Çarklar dursun, ölümler bitsin!
Tam kapanma dedikleri önlemlerde biz yokuz: Çalışanlar hastalanmaya, çalışmayanlar da açlığa mahkum ediliyor. Açık alanlarda nefes almamız yasaklanıp kapalı ortamlarda çalışmaya zorlanıyoruz."
"Günde 50 liraya yaşamaya mahkum ediliyoruz"
Yeterli aşının tedarik edilemediğini belirten Aslan, şöyle konuştu:
"Sadece sağlığımız değil, işimiz, aşımız ve geçimimiz de tehdit altında. Pandemide yurttaşlarına en az nakdi destek veren iki ülkeden biri Türkiye oldu. İşsizlik her gün yeni rekorlar kırıyor. Kod-29 ile tazminat bile alamadan işimizi kaybediyoruz. Milyonlarca çalışan ve ailesi ücretsiz izin dayatmasıyla günde 50 liraya yaşamaya mahkum ediliyor. Gıda enflasyonu ile milyonlar açlık sınırının altına itiliyor. Evimize gelen faturalar kabarıyor, çarşı pazar alışverişi her gün bir öncekinden daha pahalı oluyor. Uzaktan çalışma gibi esnek çalışma biçimleriyle güvencesizlik yaygınlaşıyor."
Pandemide toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleştiğine de dikkat çeken Aslan, "Salgında kadınların omuzlarına yıkılan hane içi iş ve bakım yükü artıyor. Kadına yönelik şiddet tırmanıyor. Kadınlar bir yandan işsizliğin, bir yandan pandemide yaygınlaşan esnek çalışma biçimlerinin ve güvencesizliğin hedefi haline geliyor. Kadınların güçlendirilmesi gerekirken, İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlar iktidarın hedefi oluyor" diye konuştu.