Ülkemizde yıllardır uygulanan, özellikle son yıllarda belirgin bir şekilde artan yıldırma ve korkutma amaçlı, anti demokratik politika ve uygulamalara her geçen gün yenisi eklenmektedir. İktidarın kendisi gibi düşünmeyen, haksızlıklar karşısında sesini yükseltenlere ve kadın mücadelesine karşı gösterdiği tahammülsüzlük son dönemde öylesine artmıştır ki, iktidarın ve onun uzantılarının baskıcı politikaları örgütlü ve muhalif kimliği ile bilinen kesimlere yönelmiştir.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İstanbul 5 No’lu Şube Yürütme Kurulu üyemiz olan kadın öğretmen arkadaşımız, 20 Nisan Salı günü saat 11.25’te telefonla aranıp kendisine bir tebligat verileceği söylenerek Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne çağrılmıştır. Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giden kadın öğretmen, burada üç erkek polis memuru tarafından, basın açıklamalarına ve demokratik kitle örgütlerinin etkinliklerine katıldığı gerekçesiyle “Devlet memurusunuz, uyaralım” şeklinde üstü kapalı şekilde tehdit edilmiştir. Öğretmen arkadaşımıza İstanbul 5 No’lu Şubemizin yürütme kurulu üyesi olmasının yanı sıra, kadın kimliğimden dolayı da erkek polisler aracılığıyla baskı uygulanmış, üyemiz açıkça tehdit edilerek kendisine gözdağı verilmeye çalışılmıştır.

Siyasi iktidar ve onun denetimindeki emniyetin baskıcı ve hukuksuz uygulamalarını kabul etmek, bu zorbalığa sessiz ve tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Yıllardır Eğitim Sen’i iktidarın belirlediği sınırlar içinde hapsetmeye, hizaya getirmeye çalışanlar boşuna uğraşmaktadır. Kamuoyu Eğitim Sen’i de yıllardır bütün tehdit ve baskılara rağmen yürüttüğü onurlu mücadelesini de gayet iyi bilmektedir.

İstanbul 5 No’lu Şube Yürütme Kurulu üyemizi karakola çağırarak tehdit eden polis memurları derhal tespit edilmeli ve tehdit suçundan haklarında gerekli işlemler başlatılmalıdır. Kendilerini hukukun ve kanunların üzerinde sananlar şunu çok iyi bilmelidir ki, yıllardır kararlılıkla sürdürdüğümüz sendikal mücadelemizi baskı ve tehditlerle sindiremezsiniz.