Eğitim Sen Bursa: Anadil birleştirir ve paylaşılanı artırır
21.02.2022 PazartesiUluslararası Anadili Günü’nün 24. yılı dolayısıyla açıklamada bulunan Eğitim-Sen Bursa Şube Başkanı Yüksel Bayraktar, "Anadil birleştirir ve paylaşılanı artırır, bu özellikleri ile de sosyal içerme, yenilikçi düşünme ve hayal gücünün gelişimini sağlar" dedi.
Eğitim-Sen Bursa Şubesi, Uluslararası Anadili Günü’nün 24. yılı dolayısıyla basın açıklamasında bulundu. Şube Başkanı Yüksel Bayraktar'ın okuduğu açıklamada, anadilin birleştirici özelliğinin altı çizildi. Bayraktar, "Anadil birleştirir ve paylaşılanı artırır, bu özellikleri ile de sosyal içerme, yenilikçi düşünme ve hayal gücünün gelişimini sağlar. Bu bağlamda, bireyin kendi anadili dışındaki dillerde eğitim almak durumunda kalması hem eğitim sürecinde sorunlara hem de buna bağlı olarak eşitsizliklere neden olmaktadır." ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) “Tehlike Altındaki Diller Atlası”na göre, Türkiye’de 18 dilin yok olma tehlikesi altında olduğu bilgisini paylaşan Bayraktar, "Çocukların kimliklerinin ve kişiliklerinin bir parçası olarak anadillerinin değersizleştirilmesi, özgüvenlerini ve özsaygılarını olumsuz etkilemekle kalmıyor, var olan eşitsizliklerin derinleşmesine neden oluyor." diye konuştu. Bayraktar, anadil talebi için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
"* Türkiye’nin çocuk haklarını düzenleyen ilgili uluslararası sözleşmelerdeki maddelere koyduğu çekincelerin kaldırılarak onaylanması gerekmektedir.
* 1982 Anayasası yerine toplumu bütün dilsel/kültürel çeşitliliği içinde kucaklayacak demokratik bir anayasa hazırlanmalıdır. Yeni anayasanın eğitim ve öğrenim hakkına ilişkin bölümü, insan hakları ve temel özgürlükler ile çocuk hakları konularında düzenlenmiş uluslararası belgeler dikkate alınarak hazırlanmalıdır.
* Eğitim sisteminin mevzuatı çok dilli, çok kültürlü toplum gerçeği dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir.
* Devlet, dil konusuna sınırlayıcı olarak karışmayı bir kenara bırakmalı; bunun yanı sıra bütün vatandaşlara anadillerinde ve resmi devlet dilinde bir gelişimi garanti etmelidir.
* Söz konusu dillerin başta eğitim olmak üzere kamusal alanda kullanılabilmesi için gerekli yasal ve idari düzenlemeler yapılmalıdır.
* Türkiye’de kullanılan anadillerine ilişkin net bir envanter oluşturulmalıdır.
* İyi bir dil eğitimi için öncelikle öğrencilere nitelikli bir anadili eğitimi verilmelidir.
* Okul öncesi dönemde sözlü anlatım, okuma, yazılı anlatım çalışmaları ağırlıklı olmak üzere anadili eğitimi örgün bir cetvel içerisinde başlatılmalıdır.
* Halk eğitim merkezlerinde çok kültürlü, çok dilli eğitim ortamları ve olanakları yaratılmalıdır.
* Üniversitelerde ülkede kullanılan farklı anadillerine ve kültürlere ilişkin anabilim dalları ve enstitüler kurulmalı ya da kurulanlar dâhil bunların sayısı, niteliği ve etkinlikleri artırılmalıdır."