Eğitimin Sorunlarından Çok İktidarın İhtiyaçlarını Gözeten Bir Şûra Kabul Edilemez
23.11.2021 SalıEğitimin Sorunlarından Çok İktidarın İhtiyaçlarını Gözeten Bir Şûra Kabul Edilemez
Bugüne kadar düzenlenen bütün milli eğitim şûraları, özellikle 1980 sonrası yapılanlar, eğitim sistemi üzerinden yürütülen politikaların sürekliliği ve kırılma noktalarını görmek açısından önemli veriler sunmuştur. Her ne kadar şûra kararlarının büyük bölümü uygulamaya geçmese de, siyasal iktidarların ve içinde bulunulan dönemin koşullarının, eğitim sistemini ve toplumsal yaşamı nasıl biçimlendirmek istediğini göstermektedir.
Eğitim şûralarının eğitim bileşenlerinin demokratik katılımına dayanarak, eğitimin sorunlarına çözüm üretmek ve eğitim politikalarını toplum yararına geliştirmek üzere düzenlenmesi gerekirken, şûra katılımcılarının büyük bölümü iktidara yakın çevrelerden seçilmekte ve tartışmalar bu çevrelerin siyasal tercih ve önerileri çerçevesinde yürütülmektedir. Bu durum eğitimin dayanacağı felsefenin ne olacağını, eğitim sorunlarının nasıl ele alındığını ve çözüm olarak ileri sürülen önerilerin ne anlama geldiğini anlamak açısından önem kazanmaktadır.
MEB, 20. Milli Eğitim Şûrası’nın konu başlıkları olarak “Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği”, “Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi” ve “Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi”ni belirlemiştir. Eğitim Sen tarafından konu başlıkları ile ilgili olarak taslak metinler hazırlanmış ve şûra hazırlık çalışmalarında kullanılmak üzere şubelere gönderilmiştir. Ancak şubelerimiz, birçok ilimizde gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin bilgilendirilmemiş ve toplantılara çağrılmamıştır. Eğitimi kendi siyasal-ideolojik hedeflerine göre biçimlendirmek isteyen mevcut anlayış, farklı fikirlere, eleştiriye, demokrasiye, bilimsel düşünceye ne kadar tahammülsüz olduğunu bu şekilde bir kez daha göstermiştir.
MEB Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından 13 Kasım 2021 tarihli şûra davet yazısı, Eğitim Sen Genel Merkezi’ne 16 Kasım 2021 tarihinde gönderilmiş ve aynı gün mesai saati bitimine kadar cevap istenmiştir. Hazırlandıktan üç gün sonra gönderilen davet yazısında, MEB’e ait şûra salonu olmasına rağmen, 20. Milli Eğitim Şûrası’nın açılışının tek adam rejiminin sembolü olan Saray’da “Cumhurbaşkanının himayelerinde” yapılacağı belirtilmiş, üç temel konu başlığı olmasına rağmen Eğitim Sen adına sadece bir temsilcinin katılımı istenmiştir. Bu yaklaşımın tarafımızca kabul edilmesi mümkün değildir.
20. Milli Eğitim Şûrası bugüne kadar yapılan şûralar içinde en kısa sürede hazırlıkları yapılan, demokratik işleyiş ve katılım kanallarının işletilmediği bir süreç olmuştur. Tüm bu gelişmeler Eğitim Sen açısından onaylanamayacak bir durum olduğundan, sendikamız 20. Milli Eğitim Şûrası’na katılmama kararı almıştır.
Eğitim ve bilim emekçilerinin eğitim süreçlerinde özne olmaktan çıkarıldığı, okulların ve üniversitelerin dini vakıf ve derneklerin temel faaliyet alanı haline geldiği, eğitim ve bilim emekçilerine esnekliğin, güvencesizliğin ve angarya çalışmanın dayatıldığı, eğitim yöneticilerinin yandaş siyasal kadrolardan oluşturulduğu, eğitim programlarının laiklikten ve bilimsellikten uzaklaştırıldığı, her fırsatta karma eğitimin hedef haline getirildiği bir sürecin sendikamız tarafından onaylanması söz konusu değildir.
Eğitim Sen, Türkiye’de eğitim ve yükseköğretim alanında uluslararası katılımlı çok sayıda kongre, sempozyum ve demokratik eğitim kurultayı düzenlemiş, uluslararası eğitim örgütleri ve sendikalar tarafından tanınan ve bilinen bir sendika olmasının yanı sıra, eğitim sisteminin temel sorunlarına somut çözüm önerileri üreten tek sendikadır. Sendikamız, bugüne kadar olduğu gibi, bulunduğu her ortamda eğitimin sorunlarını dile getirmeye ve bu sorunlara dair çözüm önerilerini sunmaya devam edecektir.