PERFORMANS NE GETİRİR, NE GÖTÜRÜR...
11.03.2018 PazarPERFORMANS UYGULAMASI NEDİR ?
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğretmenlerin çalışma koşullarını ağırlaştırmak ve iş yükünü arttırmak, uygulanması halinde kaçınılmaz olarak aynı işi yapanlar arasında farklı statü, özlük haklar ve ücret farklılıklarına neden olacak eğitimde ‘performans değerlendirme’ sistemini hayata geçirmek için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı.
MEB’in uygulamayı düşündüğü performans sisteminde öğretmenler, her yıl öğrenci, veli, okul müdürü ve meslektaşlarının değerlendirmeleri üzerinden puanlar alacaklar. Ayrıca bir milyona yakın öğretmenin dört yılda bir merkezi sınava alınarak mesleki açıdan yeterli olup olmadıkları ölçülecek.
Öğretmenlere verilecek performans puanının yüzde 25’ini okul müdürü, yüzde 15’ini veliler, yüzde 15’ini öğrenciler, yüzde 20’sini zümre öğretmenleri, yüzde 15’ini diğer öğretmenler ve yüzde 10’unu da kendilerine verecekleri puanlar oluşturacak. Öğretmenlerin sınava girdikleri yıl performans puanlarının yüzde 30’u sınav notu üzerinden hesaplanacak. Bakanlık sınırlı kapasitesini zorlayarak öyle bir sistem oluşturmuş ki, dünyada benzer bir örneğini bulmak mümkün değil.
Dünyanın her yerinde emekçilerin birim zamandaki iş yükünü arttırmak, işgücü maliyetlerini düşürmek ve sonunda çalışan personel sayısını azaltmak için uygulanan, kaybedenin daha baştan belli olduğu ‘performans oyunu’na 900 bini aşkın öğretmenin dahil edilmek istenmesi, hükümetin 2023 hedefleri arasında yer alan kamuda esnek ve güvencesiz istihdama dayalı ‘yeni personel rejimi’nin nasıl olacağı hakkında yeterince ipucu veriyor.
Performans sisteminin özünü, daha fazla üretim yapılmasını sağlamak için aynı işyerinde çalışan kişi ya da gruplar arasında rekabeti arttırmak oluşturur. Bu durum, kaçınılmaz olarak sistemi uygulayanların lehine birtakım avantajlar sağlar. Şöyle ki, performans sisteminin uygulandığı bir işyerinde ‘performans baskısı’ ile emekçilerin iş yükünün kendiliğinden artması, mevcut işi dışında farklı işleri de yapabilir hale gelmesi, bunun sonucunda daha az kişi ile daha çok iş yapmak sağlanır.
Performans sistemi kaçınılmaz olarak birim zamanda yapılan iş miktarının belirgin bir şekilde artmasını, dolayısıyla daha çok ve daha yoğun çalışmayı beraberinde getirir. Emekçilerin sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da yorulması, aşırı çalışma stresinin artmasına neden olur.
Performans sisteminin en temel özelliği, sistemin kurallarının benimsenmesi halinde emekçilerin kendiliğinden daha fazla sorumluluk üstlenmeleri, dışarından talimatla değil, performans kuralları ve çalışma koşulları öyle gerektirdiği için daha fazla çalışmayı beraberinde getirmesidir. Çalıştığı işyerinde ‘zayıf halka’ olmamak için kendiliğinden artan çalışma temposunun yanı sıra, performans bireysel ölçüleceği için, mesai arkadaşları ile sürekli bir yarış ve rekabet içinde olması kaçınılmazdır.
Performans sistemi, emekçilerin sadece iş yükü ve çalışma koşulları açısından değil, aynı zamanda günlük yaşamlarını da olumsuz etkileyen, hatta onları sağlıklarından eden bir yöntem olarak da biliniyor. Özellikle ünlü teknolojik markaların üretiminin yapıldığı uzak doğu ülkelerinde uygulanan performans sistemi ile üretimin saniyelerle hesaplanacak kadar ayrıntılı hale gelmesi, işçilerin çalışma koşullarını çoğu zaman çekilmez hale getirirken, yaşadıkları psikolojik baskı nedeniyle çok sayıda intihar vakası yaşanıyor.
Ücret başta olmak üzere hemen her şeyin gösterilecek performansa göre belirlenmesi durumunda, örneğin aynı değerde iş yapanların kaçınılmaz olarak farklı ücretlendirilmesi, özlük ve sosyal haklarda farklılaşma, çalışma koşullarının farklılaşması vb gibi durumları da gündeme getirir.
Performans oyununu kurallarına göre oynansa bile, çalışırken herhangi bir nedenle yaşanacak ‘performans düşüklüğü’ nedeniyle ‘oyun dışına’ itilmek (görev yeri değişikliği, başka bir kamu görevine atanma, hatta işten çıkarılma) söz konusu olabilir.